Doğruluk ve İyilik Üzerine – Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig

Doğruluk ve İyilik Üzerine (Kutadgu Bilig’den)

Biz inanır ve biliriz ki asl’ olan iki esas vardır, doğruluk ve iyilik.. Bunları esas alan günümüz büyükleri de aktarır ki

“İyiler olmasa, güneş doğmaz..”

İnternette rastgele makaleler okurken candanlevent.blogspot.com.tr/2010/07/dogruluk-ve-iyilik-uzerine-kutadgu.html adresine denk geldim ve burada yazan Doğruluk ve İyilik Üzerine (Kutadgu Bilig’den) makalesini beğenerek okudum ve sizlerle de paylaşmak istedim.
Kendisi de Yusuf Has Hacib’ in Kutadgu Bilig (Mutluluk Kitabı) eserini okurken bu bölümü bizlerle paylaşmak istemiş kendisine buradan da teşekkür ediyoruz.
..ve peşinen selam salıyoruz;
Selam olsun: Doğruya, İyiye-Güzele, Doğuya-Batıya, Taşa – Toprağa, Kanayan Yaraya, Öten Kuşa, Doğan Güneş’e, Parıldayan Ay’a.. Selam olsun bu ve öteki dünyadaki h/er canlı ve cansıza..
__________________________________________
İşte o güzel makale;
Merhaba. Bu aralar okuduğum Yusuf Has Hacib’ in Kutadgu Bilig (Mutluluk Kitabı) adlı eserinden kısa bir bölüm aktarmak istedim. Herşeyiyle mükemmel yazılmış bir kitap herkesin okumasını gönülden tavsiye ediyorum. Elimdeki eser Türkiye Diyanet Vakfı Yayınlarından çıkmış ve günümüz Tükçesi ile sadeleştirilmiştir. Aktardığım konuşma kısmı iki kişi arasında geçiyor. Hükümdar Gündoğdu (Adalet ve Devleti temsil ediyor) ve Vezir yani başbakan (Mutluluğu temsil ediyor). Doğruluk ve İyilik üzerine kısmıdan…

Doğruluk ve İyilik Üzerine – Kutadgu Bilig

Hükümdar Gündoğdu:
– Doğru insan söylediği ile düşündüğü bir olandır. Onun dışı nasılsa içi de öyledir. Doğru insan böyle olur. İnsan gönlünü çıkarıp avucuna alarak utanmadan dolaşabilmelidir. Kut (Kutluluk, ikbal) sahibi olabilmek için insana doğruluk gerekir. İnsanlık, doğruluğun adıdır. İnsan az değil, insanlık azdır, doğruluk azdır. Buna benzer sözü de şair söylemiş:

“Yeryüzünde dolaşan insan pek çoktur. Fakat benim için değeri olan doğru, dürüst ve güvenilir insandır. İnsan nadir değil, insanlık nadirdir.”

 

Akıllı olan kişi, doğru ve dürüst kişileri takdir eder.

Aydoldu (Mutluluk):
– Kutlu Hükümdar, şimdi bana şu sözün sırrını çözüver. Bu iyi insanlar, bir gün kötü olabilir mi? Kötü insan da bir gün iyilik yoluna girebilir mi?
Hükümdar Gündoğdu:
– İyi insan iki türlüdür. Bunlardan birisi doğunca iyilik yolunu tutar. Anadan doğma iyi olur. Böyle bir insan çok doğru ve dürüst bir hayat sürer.
Diğeri de ödünç (taklit) iyi olur. Kötüye uyarsa kötü, iyiye uyarsa iyi olur.
Kötü insan da iki türlü olur ki bunların ikisini de denk tutup aynı derecede kötü saymamak gerekir. Bunlardan birisi doğuştan, diğeri de taklit yoluyla kötü olur. Bu sonuncusunun arkadaşı iyi olsaydı, o da iyi yola giderdi.
Doğuştan iyi olandan daima iyilik gelir. Bütün insanlar ondan yararlanır.Doğası kötü olanın kurtuluşu yoktur. Artık o, dünyanın belası, halkın felaketidir. Türkçe de buna benzer bir atasözü vardır. Şimdi onu iyi dinle, ne demek istedğini iyi anla ve kendine uygula.

 

“İyilik ana sütü ile girerse, ölüm yakalayana kadar iyilikten, doğruluktan ayrılamaz. Yaratılışla birlikte var olan iyi huyları, erdemleri ancak ölüm bozabilir. Ana karnında edinilen huylar, insanı ancak toprak altında terk eder.”

 

Kişi dostunun yolundadır. O halde sizden her biriniz dost edineceği kimseye dikkat etsin. Hadis / Buhari
İyi ve kötü olmanın sebeplerinden birisi, yakın arkadaşlık kurmakla edinilen izlerdir. Eğer iyi kendisine kötü arkadaş edinirse, onun da huyu kötününki gibi olur.Kötü de iyi ile ilişki kurarsa bütün iyiliklere bir kaynak bulmuş olur.
Yöneticisi iyi olan halk tamamen doğru, iyi ve güzel hareketlere sahip olur. Bunlar iyi kişileri kendilerine yakın tutarsa, kötülerde kendilerini iyiliğe yöneltirler. Yöneticilerin etrafını çeviren yakınları, danışmanları, memurları kötü olursa ülke tamamen kötülerin eline geçer. Kötüler başıboş olursa iyiler kaybolur. İyiler ülkeye sahip olursa kötüler ortadan çekilir. Bir şans eseri olarak yöneticiler iyi olursa şüphesiz halkı da iyi olacaktır. Onlar kötü olmazsa, kötüler yüz bulamazlar. Beyler beyi ne iyi yasa koymuş: “Kötüler için en iyi çare, cezadır.”
Devler başkanı iyi olursa, onun bütün memurları da iyi olur. Eğer bu beylerin özleri iyi olursa halkı zenginleşir, dünya düzelir.
Vezir Aydoldu (Mutluluk):
– Aklım yattı. Sayın Hükümdar, bu sözleri doğru buyurdu. İyiyi insan iyi olarak bilir, yararlı olduğu için yapılmasını ister. Onu bütün insanlar sever, diler, arzular. Fakat isteyenler onu nasıl elde ederler?
Hükümdar Gündoğdu:
-İyi daima seçkindir. Seçkin olan şeyi daima seçkin olanlar ister. Hangi şey seçkin, az bulunur ve değerli ise onu yapmak çok güç şeydir. Kötülük ucuz (değersiz) iştir. Onu yapan da değersizdir. Kötü iş değersiz olduğundan daima kötü kalacaktır. Hangi şey ucuz ise ayak altında kalır. Kıymetli kumaşlar, kıymetinden dolayı baş köşede yer alır.
İyi işler yokuş tırmanmak gibidir, zordur. Kötü işler iniş inmek gibidir, kolay elde edilir.
Vezir Aydoldu (Mutluluk):
– Ey ikbal sahibi hükümdar, iyi bunca şöhret kazanmıştır. Onda insanların bulabileceği bir kusur var mı? Akıllı bu kusuru sezebilir, bulabilir mi?
Hükümdar Gündoğdu:
– İyi sürekli övülür. Kötüler onda şu kusurları bulurlar: İnsan, insanlar arasında yaşar. İnsanlar bir arada yaşarlar. Kötüler olmasa, iyiler yapacak iş bulamazlar. Bu çatışmada basıncak (yenik) kaldıkları için iyinin güneşine gölge olmak isterler. Kim iyilik dilerse, iyilik eder. Yenilgiye veya çatışmaya bakmaz. Kim sadece bugünlük sevinç (rahat olmak) dilerse, o kötülük yapmış olur. yarın sıkıntı çeker. Bugün rahat olmayı düşünen yarın sıkıntıya düşer. İyilik dileyen bir kişi bak ne diyor?

“Hep iyilik et. İyiliği kendine eş, arkadaş edin.”

İyiliğin sana bugün zararı yoktur. Şuna inan, mutlaka yarın bugünün yararını görürsün. Bugün kötülük iyi görünse de, şuna inan ki yarın, orada bu kötülüğün sıkıntısını çekersin.

“İyilik sağda, kötülük soldadır. Solda tamu (cehennem) sağda uçmak (cennet) vardır.”

Kötü bugün için ne kadar huzur içinde olursa olsun, yarın pişmanlıkla azap çeker. İyi kişi ne kadar iftiraya uğrayıp mağdur olarak incinirse incinsin, yarın pişmanlıkdeğil , mutlak huzur bulur.

Ey Aydoldu (Mutluluk), sen şunu kesin olarak bil: Dünyada iyi bir ad bırakarak ölürsem, pişman olmam.
Doğru insanların sözü, değerli sözlerin temeli olmuştur. İşte bu doğru insanlardan birisi ne güzle demiş:

“Ey iyi, seni kötüler ne kadar çok yererse yersin, ben sebi arzu ile ararım. Söyle bana, ey iyi, sana kim doyabilir? Beri gel, ben şimdi sana açım. İyi insan ne kadar düşkün olursa olsun, ben o iyinin arkadaşı olmaya razıyım. Beylik, kötülükle birlikte gelecekse, bana böyle bir beylik gerekmez. Al, senin olsun.”

Ey ulular ulusu, odunluk (küstahlık), kabalık, aksilik, hep kötü kişilerin davranışıdır. Bela, mihnet, eziyet, pişmanlık ve üzüntü hep kötülüğün karşılığıdır.

İyi insanı, nasıl sevmeyeyim, iyi işi nasıl övmeyeyim? Akılık (cömertlik)ın, insanlığın, fayda ve iyiliğin hep iyi insandan geldiği meydandadır. İyi insan, dostun en iyisi; iyi iş de, işlerin en iyisidir. Dostun iyi olunca ne dilersen dile. Yol alabilmen için yoldaşın iyi olmalıdır. İyiliğin yanıtı, huzur, arzu, nimet, emniyet, rahat ve sevinçtir. Ey Aydoldu, senin soruna benim cavabım bunlardan ibarettir.
Aydoldu, ayağı kalktı, hürmet gösterdi:
– Ey kut ve iyi töre sahibi, dünya egemenliğini elde ettin. Ömrün uzun olsun. Huzur ve iyilik içinde başın esen kalsın. Beyliğin, büyüklüğün, rahatın bozulmasın. Sevincin derilsin gelsin…