2. Mysql root password: –> ERROR 1045 (28000): Access denied for user ‘root’@’localhost’
service mysqld stop
mysqld_safe --skip-grant-tables &
mysql -u root
mysql>mysql> use mysql;
mysql> UPDATE user SET Password = PASSWORD ('yournewpassword') WHERE User='root';
mysql> FLUSH PRIVILEGES;
mysql> quit;
service mysqld start
———————————————————————————————-
3. Kloxo admin password login:
sh /script/resetpassword master {newpassword}
4. Reset Kloxo mysql password: –> Error “Could not open database connection.” when access to Kloxo
sh /script/fix-program-mysql {mysqlrootpassword}
or, enough:
sh /script/fix-program-mysql
5. Reset Horde password: –> Error “Could not open database connection.” Open file:
service mysqld stop
mysqld_safe --skip-grant-tables &
mysql -u root
mysql>mysql> use mysql;
mysql> UPDATE user SET Password = PASSWORD ('aVBq4yOrS') WHERE User='horde_groupware';
mysql> FLUSH PRIVILEGES;
mysql> quit;
service mysqld start
Sosyal medya denildiğinde, dünya çapında yapılan araştırmalarda – kullanım oranlarında – Türkiye’nin ilk beşte olduğunu (haftada 8.6saat) olduğunu biliyor muydunuz?
Genç nüfusun ağırlıklı olarak tercih ettiği bu platformlarda, haddinden fazla vakit harcadığını(zı) nasıl bulabiliriz sorusuna gelin birlikte yanıt arayalım.
1. Verimli bir sebep için (iş, ödev, araştırma vb. gibi) internete giriyorum, ancak kendimi bir anda sosyal medya platformlarında buluyorum (diyenlerden misiniz ?)
Bilgisayar başına oturduğunuzda veya akıllı cihazlarınızı kullanmaya başlarken ulvi bir amaç gibi görünen iş, ödev, araştırma gibi kavramları hedeflediğinizi, sonrasında aradan geçen zaman diliminde sosyal ağlardaki akışları incelemeye başlayanlardansanız, biraz odaklanma biraz da kolaya kaçma huyunuz var demektir.
2. Akıllı cihazlarınızı gerçekten “akıllı uygulamalarla” hayatınızı kolaylaştırmak için mi yoksa sosyal ağlarda vakit geçirmek için mi kullanıyorsunuz?
Akıllı telefonlar, tabletler, televizyonlar derken, temelde verimliliğimizi arttırması hedeflenen bu cihazlarda harcadığımız vaktin çoğunu sosyal platformlarda geçiriyoruz. Belki de hazırlanması gereken raporlar dururken, sosyal ağların merak uyandıran dünyası bu tercihi yapmanıza neden oluyor.
3. Herhangi bir bildirim olmamasına rağmen, sosyal ağ hesaplarınızı sürekli kontrol etme isteğiniz mi var?
Genelde kullanıcılar oluşan herhangi bir güncellemeden çeşitli bildirim yöntemleri ile haberdar oluyorlar (Ör. E-posta, anlık bildirim vb. gibi.) Ancak yine son dönemde üye olunan toplulukları devamlı olarak kontrol etme durumu da yaygın şekilde gözlemleniyor. 30 dk. İçerisinde defalarca kez Facebook, Twitter akışlarınıza bakıyorsanız, belki de habersiz kalma, gündemi kaçırma içgüdüsü ile hareket ediyor olabilirsiniz.
4.Zamanında üye olup sonradan şifresini bile unuttuğunuz kaç tane sosyal ağ hesabınız var?
Her yeni çıkan servise üye olup, bunların toplu halde takibini yapmak ciddi emek ve zaman gerektiriyor. Dijitalleşen toplumda günlük alışverişten, özel günlerin kutlanmasına kadar binlerce amacı yerine getiren sosyal ağ mevcut durumda… Tüm bu hizmetlere takip edip, kullanmak neredeyse imkansız, lakin siz hala ısrarla deneyenlerdenseniz,bağımlılık yolunda büyük bir aşama kaydettiniz diyebiliriz.
5. Sabah uyanır uyanmaz ya da gece yatmadan önce aklınıza sosyal medya hesaplarınızı kontrol etmek mi geliyor?
Lütfen bu soruya samimi olarak yanıt verin… Cevabınız EVET ise kendinizi kandırmayın, bağımlılık seviyeniz hiçte azımsanmayacak boyutlarda…
6. Arkadaşlarınızla birlikte iken dahi gerçek sohbet yerine sanal sosyalleşmeyi mi tercih ediyorsunuz?
Belki hepimiz bir şekilde fark etmişizdir, toplanıp sohbet ettiğiniz, çay-kahve yudumladığınız bir ortamda belli bir süre sonra insanlar akıllı cihazlarını alarak, ekranlarından akan güncel sosyal ağ bildirimlerini okumayı karşılıklı muhabbete tercih eder duruma geldiler. Bu toplumsal anlamda hayatımıza giren sosyal platformların nasıl büyük bir dönüşüme neden olduğunun en basit göstergesi olarak yorumlanabilir.
Altı temel sorudan oluşan varsayımımızda, verdiğiniz EVET yanıtları ne kadar çok ise, aslında bağımlılık kavramına yakınlığınız da bir o kadar fazla demek oluyor.
Psikolojik ve fizyolojik olarak sosyal ağların insanlar üzerindeki etkilerini araştıran bilim adamları yukarıdaki gibi basit olmasa da, benzer neticelere ulaştıklarını çeşitli kaynaklarda ifade ediyorlar.
Ne yapmalı ?
Bağımlılık genelde algısı kötü olsa da doğru odaklanma ve amaca yönelik işler açısından kullanıldığında verimliliği yükseltebilir, beklenmedik başarıların kazanılmasında rol oynayabilir. Elbette ki, kontrol edilemeyen seviyedeki bağımlılık olgusunun insanı çeşitli olumsuz neticelere sürüklediği de bilinen bir gerçektir.
Aşırıya kaçmadan sosyal platformların kullanılması için bireysel oto kontrol mekanizmasının geliştirilmesi ilk önlem olarak ele alınabilir, bunun dışında profesyonel anlamda danışmanlık-destek de bir diğer seçenek olarak kullanılabilir
Hayatina renk katacak olan sensin, onu güzelleştirecek olan sensin, sen güzel baktığında güzel görürsün,
kirli baktığında kirli görürsün.
Camı silmen gerekecek, yüreğinin üzerinde insanlar tozlar oluşturdu,
herkes bir parça çamur bıraktı üzerine ve artık göremiyorsun, sorun bu, bunu izle, izleyeceğin yol bu!
Papatya papatyadır. Ona sağından da baksan, ona solundan da baksan, ona yukarıdan da baksan o diğer papatyalarla aynıdır.
Ve” varlığı çiçek açmış insanlar özde birdir”
Uğur Koşar
Sosyal medya ve dizilerin Dilimize/Türkçe’ye etkileri/zararları
Teknolojik çağın en büyük hediyesi olan ‘’sosyal medya’’ yani hızlı iletişimi sağlayan en büyük alternatifimiz. Fakat milletçe var olmamızın en büyük özelliklerinden biri olan ‘’Türkçemizi’’ bize kaybettirmek üzere olduğunu biliyor muydunuz?
Dil bir ülkenin birliğinin ve bağımsızlığının en önemli simgesidir. Dil bir milletin kültürüdür. Dilini kaybeden bir millet, milli benliğini, değerlerini, özünü ve daha da doğrusu her şeyini kaybetmiş, yitirmiş demektir. Bu yüzden Türkiye’yi Türkiye yapan ve sahip olduğumuz en güzel değerlerden biri olan Türkçemize sahip çıkmamız gerekir. İnsan nasıl beyinsiz yaşayamazsa bir millette dili olmadan var olamaz. Beyin nasıl insanın vücudunu kontrol ediyorsa, dilde bir milletin kontrol noktasıdır. Düşüncede, konuşmada, yazmada kısacası hayatımızın her yerinde dil vardır. Bu bağlamda dilin ne kadar önemli olduğu açıkça görülmektedir.
Sosyal medya günümüzde insanlar tarafından çok kullanılır hale geldi. Sevdiğimiz insanlarla hızlı iletişime geçmek onlardan haberdar olmak herkesin hoşuna gidiyor. Yalnız dikkat edilmeyen bir gerçek var. Dilimizin özelliklerini kaybediyoruz !! Türkçe kelimeleri yazarken ‘’selam’’ yerine ‘slm’ ’’merhaba’’ yerine ’mrb’ yazan artık genç nesil var. Galiba sesli harflere gerek duymuyoruz. Ayrıca yeniden ürettiğimiz bu kelimelere yabancı dillerden eklemeler yapıp normal hayatımızda da kullanıyoruz. Diğer tehlike ise yabancı kelime özentisi; bu tehlikenin sonunda ortaya çıkan dil kirliliği var. Günümüzde ‘’tamam’’ kelimesinin yerine ‘’ok’’ kelimesinin kullanılması gibi. Diğer taraftan ülkemizdeki dizilerde ve yapılan televizyon programlarında dikkat çekmek için yabancı kelimeler kullanılması dilimiz ve bizim aramızı bir adım daha açıyor. Dizilerde ki yanlışlar saymakla bitmiyor. 6-10 yaş arası bir çocuğun televizyonda ‘‘aşkitoşkom’’ ‘’babişkom’’ kelimelerini duyarak anne ve babasına böyle hitap etmesi verilebilecek en önemli örneklerden bir tanesi. Bu durumda anne ve babalara büyük görevler düşüyor. En önemlisi RTÜK’ünde buna önlemler alması gerekir. Çünkü Türkçe olmayan sözler adeta Türkçe’nin yavaş yavaş yok olmasına olanak sağlıyor. Bütün bu durumlar ister istemez halka yansıyor ve onları dolaylı olarak da olsa etkileyebiliyor. Bunun yanında halkın milli bilinci yozlaşmaya gidiyor. Ünlü filozof Konfüçyüs bir sözünde; ‘’Bir ülkeyi yıkmak istiyorsunuz önce dilini tahrip edin” demiştir. Eğer biz hala bir şeyleri sezip, hissedemiyor ve de düşünemiyorsak sadece dilimizde değil bizi biz yapan ve birbirimize bağlayan tüm değerlerimizde tehlike çanları çalıyor demektir. Yıkılmamak için ayakta durabilmek için bizi biz yapan dilimize hep beraber sahip çıkmalıyız.
Eğer özetleyecek olursak; dil kullanımında Türkiye’de ciddi sıkıntılar olduğunu hep beraber görüyoruz aslında ama önemsemiyoruz Toplum hayatında önemli yeri olan yazılı ve görsel medyanın hassas olmadığı bu konuda biz hassasiyetimizi gösterelim. Tepkilerimizi ortaya koyalım ve bu büyük tehlikenin bilincine varalım. İlk önce dilimize millet olarak biz sahip çıkalım. Devletimize bu durumda çok iş düşüyor. Eğer devlet babalık yapacaksa bu konuda da babalık yapması gerekmez mi? Devlet, ülkemizdeki televizyon dizilerinin ve sosyal ağların zararlarını engellemek için çalışmalar yapmalı ve Türkçemize sahip çıkmalıdır. Çok sık kullandığınız sosyal medyayı şimdi de devlet görevlilerine bu büyük sorunu duyurmak için kullanmak gerekmez mi?
Dil konusu çok önemli bir konu ve sorunun çözümü için atılması gereken çok adım var. Bu noktada ilk önce kendimizden başlayıp güzel Türkçemizi kullanırken daha dikkatli olmalı ve çevremizdekileri de dilimizi doğru kullanmaları konusunda bilinçlendirmeliyiz.
Çook SOSYAL’sin dostum çook.. Yemekte, otobüste, kafede, yolda, toplantıda, etkinliklerinde telefonun, işyerinde, evinde bilgisayarın bir yadan Facebook, bir yandan Twitter, diğer yandan Foursquare, Instagram, Whatsapp ohh Maşallah!
ve o yüzden buradasın ki burası da sosyal paylaşım sitesi ve SEN de sosyalliğini arkadaşlarınla paylaşmak istiyorsun tabi en doğal hakkın! :)
##
Elindeki telefona bakarak yürürken birbiri ileçarpışanları, trafik kazasına sebep olanları, telefon direğine çarpanları görüyoruz yahu..?
##
Öte yandan ..mutsuzsun, arkadaşın yok, canın sıkkın, yalnızsın, n’apacağını bilemiyorsun hiç de keyfin yok..
Allah Allahh! ama çok sosyalsin be abi, sen de ablacım sen de! :)
Hadi ama asıl pencereye yönelelim artık!
Unuttun mu yoksa! ?
SEN İNSANsın; bir robot ya da işe yaramaz bir araç değilsin!
Seni canlı ve cansız tüm varlıklardan ayıran bir özellik lütfedilmiş, sana!
Düşünebilme özelliği, hedefleri, inançları ve insan gibi yaşaması gereken bir canlısın SEN!
—-
Aslında aşağıdaki video bir çok şeyi anlatmak için yeterli,
lütfen birkaç dakikanızı daha ayırın ve
seyredin..
———————————————————————–
Yüzlerce kişiyle paylaşmana gerek olmayan, çünkü zaten paylaşman gerekenle paylaştığın anlarda orada ol. Kafanı kaldır ve etrafına bak. Etrafındakileri gör…
Bugün ihtiyaç doğrultusunda kullandığım bir programı sizlerle paylaşmak istedim: Moo0 Video Minimizer adındaki küçük bir video programı sayesinde istediğiniz videoyu istediğiniz boyuta düşürebiliyorsunuz üstelik kalite seçenekleri de mevcut.
Moo0 Video Minimizer ile video boyutu, video çözünürlüğü, video formatı ve video kalitesi gibi ayarları belirledikten sonra, dönüştürmek istediğiniz video dosyasını sürükle/bırak yöntemiyle program içerisine taşıyarak, dönüştürme işlemini başlatabiliyorsunuz.
I’d like to have more than two concurrent remote desktop sessions. I have my users login to the headnode and submit their job from there, and my current install allows only two users to be connected at once. I’m on a college campus, so licensing wouldn’t be an issue, is there a way to add more CAL’s to make this possible?
You can configure the number of simultaneous remote connections that are allowed for a connection. Restricting the number of simultaneous remote connections can improve performance of the computer because fewer sessions are demanding system resources.
NOTE: If the RD Session Host role service is not installed on the computer, a connection can only allow a maximum of two simultaneous remote connections to the computer. (if you need information about installing the RD Session Host Role – then check here http://technet.microsoft.com/en-us/library/cc742813.aspx)
Use the following procedure to configure the number of simultaneous remote connections allowed for a connection.
Membership in the local Administrators group, or equivalent, on the RD Session Host server that you plan to configure, is the minimum required to complete this procedure. Review details about using the appropriate accounts and group memberships at http://go.microsoft.com/fwlink/?LinkId=83477.
To configure the number of simultaneous remote connections allowed for a connection
On the RD Session Host server, open Remote Desktop Session Host Configuration. To open Remote Desktop Session Host Configuration, click Start, point to Administrative Tools, point to Remote Desktop Services, and then click Remote Desktop Session Host Configuration.
Under Connections, right-click the name of the connection, and then click Properties.
In the Properties dialog box for the connection, on the Network Adapter tab, click Maximum connections, enter the number of simultaneous remote connections that you want to allow for the connection, and then clickOK.
If the Maximum connections option is selected and dimmed, the Limit number of connections Group Policy setting has been enabled and has been applied to the RD Session Host server.
You can also set the maximum number of simultaneous connections allowed for an RD Session Host server by applying the Limit number of connections Group Policy setting. This Group Policy setting is located in Computer Configuration\Policies\Administrative Templates\Windows Components\Remote Desktop Services\Remote Desktop Session Host\Connections and can be configured by using either the Local Group Policy Editor or the Group Policy Management Console (GPMC). Note that the Group Policy setting will take precedence over the setting configured in Remote Desktop Session Host Configuration.
Selam, az önce Facebook’ta bir arkadaşımın paylaşımı sonucu seyrettiğim 7 saniyelik kısa bir videoyu diğer bir deyimle sizlerle bir Vine paylaşmak istedim. Wiggle kelimesinin Türkçe karşılığı oynamak ve kıpırdamak gibi anlamlara denk geliyor zaten seyrettiğinizde durumu anlayacaksınız siz de (: